Haber

Cinsiyetin Sağlığa Faydaları

Oksitosin sıklıkla “aşk bağı hormonu” olarak da anılır. Sevdiğimiz ve güvendiğimiz insanlarla birlikteyken kendimizi güvende hissettiğimizde salgılanan hormondur.

Bu aynı zamanda seks sırasında çiftler arasında ortaya çıkan çok faydalı hormonlardan biridir.

Bugüne kadar seksin fiziksel ve ruhsal yararlarına ilişkin pek çok kanıt ortaya çıkarıldı.

Her insanın farklı ihtiyaç ve değerleri olduğunu kabul ederek, seksin istenildiği sıklıkta uygulanmasının sağlayabileceği faydaları detaylı bir şekilde açıklayacağız.

Uyku sorunlarına iyi gelebilir

Cinsel aktivite sırasında beyin, heyecan, tatmin ve memnuniyet yaratan bir unsur olan endorfin üretir.

Bunlar aynı zamanda orgazm öncesinde ve sonrasında yaşanan coşku ve sakinlik durumuyla da ilgilidir.

Her ne kadar kendimizi iyi hissettirse de seksin antidepresan gibi bir tedavi işlevi görebileceği söylenemez.

Evet, içimizdeki hoş duyguları artıran keyifli anlar sağlayabilir ancak depresyon gibi ruhsal hastalıklar çok daha karmaşık tedavi formülleri gerektirir.

Ancak seksin uykuya dalmayı kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. Bu, ruh sağlığı sorunlarının belirtilerinden biri olarak görülebilecek uyku sorunlarıyla tutarlı olabilir.

Stresi azaltır

Etki düzeyi kişiden kişiye değişen gerilim durumu, günlük yaşamın talepleriyle orantılı olarak azalabilir veya artabilir. Bu aynı zamanda cinsellik isteğimizi de etkileyebilir.

Uzun süre bunaltıcı durumlarda kaldığımızda cinsel ilişki isteğimiz azalır ve bu da bizi daha az tatmin edebilir.

Günlük hayatın gerekleriyle baş edebilmemiz için gerekli olan kortizol düzeyini uzun süre yüksek tutmanın etkileri olumsuz olacaktır.

Bu anlamda gerilim durumu cinsel isteği azaltsa da seks bunun yarattığı gerilimi azaltmamıza yardımcı olabilir.

İlginç bir gerçek, hoş bir ilişki içinde olan çiftlerin gergin bir günün ardından cinsel ilişkiye girme eğiliminde olmalarıdır.

Ayrıca seksin faydalı etkilerinden en çok yararlananlar da onlardır.

Bağışıklık sistemini güçlendirir

Düzenli cinsel aktivite virüslere, bakterilere ve diğer patojenlere karşı fizyolojik savunmamızı güçlendirir.

Hatta ayda üç kez seks yapmanın koronavirüse karşı koruyabileceğini savunan çalışmalar bile var.

Bu keşif elbette diğer enfeksiyon hastalıkları için de geçerli.

Bağışıklık sistemi üzerindeki fayda yaşa veya cinsel aktivite türüne bağlı değildir, yani herkes bunu hayatının farklı zamanlarında alabilir.

Kısacası kanıtlar, cinsel ilişki sıklığı arttıkça bağışıklık sistemimizin hastalık tehditlerine karşı daha dirençli hale geldiğini gösteriyor.

Kan basıncını ve ağrıyı azaltır

Aktif cinsel yaşam aynı zamanda kardiyovasküler sisteme de yardımcı olur.

Çift olarak cinsel ilişkinin sistolik ve diyastolik basıncı arttırdığı, orgazm anında ağırlaşan ve sonrasında azaldığı bilinmektedir.

Gençlerde tek bir cinsel eylem, dinlenmeye göre altı kat daha fazla enerji tüketir.

Yakın zamanda yapılan bir diğer araştırma ise yaşlılıkta cinsel aktiviteye devam etmenin kalp-damar sorunları riskini azalttığını ve ayrıca bilinen diğer risk faktörleri üzerinde de olumlu bir etkisi olduğunu ileri sürüyor. Ayrıca ağrıyı hafifletici etkisi de olabilir.

İlişkileri ve duygusal bağları güçlendirir

Seks, çiftler arasındaki bağı oluşturmak, güçlendirmek ve sürdürmek açısından değerlidir. Bu ilginin de bir karşılığıdır.

Cinsel ilişki sırasında bağların güçlenmesine katkıda bulunan bir hormon olan oksitosin üretilir. Aynı hormon emzirme döneminde anne ve çocuğu tarafından da üretilir.

Oksitosin, sosyal ve duygusal davranışları düzenlemeye yardımcı olur ve sağlıklı bir anayasanın anahtarlarından biridir.

Aynı zamanda kaygı, endişe ve gerginlik durumlarına verilen tepkileri de düzenler; Sarılma, okşama, öpme gibi samimi anlarda üretilir.

Bu aynı zamanda seksin yalnızca cinsel organlarla sınırlı olmadığını, daha incelikli bir etkileşim biçiminin aracı veya sonucu olduğunu da gösteriyor.

Orgazm cinsel ilişkinin zirvesi olsa da cinsel ilişki tamamen bu sonuca bağlanmamalı, eğer ulaşılamıyorsa eksik hissedilmemelidir.

Kısacası seksin pek çok faydası var. Sonuçta keyif almak ve rahatlamak için her zaman ilgili bireylerin ihtiyaçlarına öncelik verilmelidir.

Yoğunluk veya frekans üzerinde baskı kurmak çoğu zaman verimsizdir. İşin sırrı, karşılıklı ihtiyaçlarımızı bilmek ve saygı duymaktır.

Bu makale ilk olarak The Conversation’da yayınlanmıştır ve burada Creative Commons lisansı altında çoğaltılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu