Haber

Kaş’ta Deniz Ekosistemlerinin Korunması Şamandıra Projesi

WWF-TÜRKİYE ve paydaşları tarafından deniz ekosistemlerinin korunması ve deniz kaynaklarının daha iyi yönetilmesi amacıyla hayata geçirilen ‘Akdeniz’e Nefes Projesi’ kapsamında Kaş’ta her biri 5 ton ağırlığında 100 şamandıra denize atıldı. Projeyle denizlerin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ekosisteminin korunması amaçlanıyor.

Deniz ekosistemlerinin korunması ve deniz kaynaklarının daha iyi yönetilmesi amacıyla Antalya’nın Kaş ilçesinde hayata geçirilen ‘Akdeniz’e Nefes Veren Kaş Projesi’nin basın toplantısı Kaş’ta düzenlendi. Toplantıya WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, HSBC Genel Müdürü Selim Kervancı, Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş ve Kaş Kaymakamlığı Proje Koordinatörü Bihter Kaya Ünal ile çok sayıda kişi katıldı. Denizlerin akciğeri olarak bilinen deniz çayırları ekosistemini korumak amacıyla yola çıkan proje, Kaş’ta kurulan ekolojik şamandıra sistemi ile deniz çayırlarına en çok zarar veren uygulamalardan biri olan tekne demirlemenin önüne geçmeyi amaçlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İlçe Müdürlüğü teknik liderliğinde, Kaş Kaymakamlığı öncülüğünde, HSBC’nin mali katkıları ve teknik desteğiyle yürütülen Kaş Akdeniz’e Nefes Projesi kapsamında WWF-Türkiye’nin desteğiyle, uzun vadeli bilimsel izleme çalışmaları ve teknik değerlendirmelerle belirlenen alanlarda 100 ekolojik proje gerçekleştirildi. şamandıra yerleştirildi. Proje sadece doğayı veya deniz biyolojik çeşitliliğini değil aynı zamanda yerel balıkçıları, değerleri, kültürü ve ekonomiyi de korumayı amaçlıyor.

10 YIL ÖNCE 10 ŞAMANDIRA ATILDI

Projenin detaylarını anlatan WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, projede kendilerine tüm imkanları sağlayan Kaş Kaymakamlığı, Kaş Belediyesi ve İlçe Tarım Müdürlüğü’ne teşekkür ettiğini söyledi. Karadere, ‘Onlar olmasaydı bu projeyi yapamazdık. Aslında WWF-Türkiye Yaban Hayatı Koruma Vakfı olarak Kaş-Kekova bölgesinde yaklaşık 20 yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deniz altı biyolojik çeşitliliğini korumak için 10 yıl önce bölgeye 10 şamandıra indirmiştik. Kaş’ın bilinen birçok özelliği bulunmaktadır. Özellikle turizm yönünü herkes çok iyi biliyor ama Kaş’ın en büyük özelliklerinden biri de su altı zenginlikleri. 1000’den fazla canlı türüne ev sahipliği yapıyor” dedi.

ŞAMANDIRALARA 100 Adet 5 TON VANA BAĞLANMIŞTIR

En önemli canlılardan birinin de denizlerin oksijeni olan deniz çayırları olduğunu vurgulayan Karadere, ‘Kaş-Kekova bölgesi oldukça zengin. Ama ne yazık ki bilinçsiz kullanım nedeniyle bu oksijen kaynaklarını yok ediyoruz. Özellikle Kaş ciddi bir deniz turizmi bölgesidir. Dolayısıyla aynı döneme denk geldiğinde imkansızlıklardan dolayı tekneler demir atıyor. Çapalarını geri çekerken tüm deniz tabanını tarayarak bu deniz çayırlarını yok ediyorlar. Yok edildikleri yerde oksijen olmadığından zamanla deniz altı biyolojik çeşitliliği yok oluyor. Dolayısıyla bu projede her biri 5 tonluk 100 tonoz inşa ettik. Onları şamandıralarla bağladık. Bu nedenle teknelerimiz geldiğinde bu şamandıralara bağlanacak ve denize atılmayacaktır. Deniz çayırları da otomatik olarak korunacaktır. Aynı zamanda şamandıraların bağlı olduğu aşağıdaki 5 tonluk tonozlar da deniz biyolojik çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. Balıklar buralarda yuva yaptıkları için orada yumurtlar ve yumurtadan çıkarlar. Dolayısıyla denizaltının gerçek sahiplerine böyle bir ek hizmet sunuyoruz. Cumhuriyetin 100. yılına hediye ettiğimiz 100 şamandıra, bilimin, aklın, yerel değerlerin, doğa korumanın, yerel ekonominin, ulusal ve uluslararası işbirliklerinin ortak ürünüdür. “Her zaman söylediğimiz gibi denizlerimizi korumak birlikte mümkündür” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR PROJEYE HSBC’DEN FİNANSAL DESTEK

HSBC Genel Müdürü Selim Kervancı, HSBC grubunun 62 ülkede geniş bir coğrafyada faaliyet gösteren dünyanın en büyük küresel finans kuruluşlarından biri olduğunu belirterek, ‘Sürdürülebilirlik, küresel stratejimizin 4 temel taşından biridir. Bu projemizde HSBC olarak WWF iş birliğiyle deniz çayırlarının korunmasına yönelik bir proje geliştirdik. Deniz çayırları deniz altı ekosisteminin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemlidir. Bu projeyle amacımız gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir bir yaşam sunmak. Bu konuya çok önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik ile ilgili projelerimiz sadece bu tür projelerden ibaret değil. Aynı zamanda hem kendimizin hem de Türkiye’de işlettiğimiz şirketlerin 2030 ve 2050 yılına kadar olan geçiş dönemlerinde ciddi mali aracılık yapıyoruz. Bu nedenle HSBC olarak sürdürülebilirliğe büyük önem veriyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu